Tavakkol Karman Vakfı, “Haith Al-Insan (İnsanlığa Umut)” programının 7. sezonu kapsamında, Yemen’in en doğusundaki Sokotra takımadalarına bir ziyaret gerçekleştirdi. Bu ziyaret sırasında, uzun zamandır kendi işini kurma hayali kuran azimli bir gencin dileğini yerine getirdi ve ona kendi işini kurma imkânı sağladı.
Sokotra’nın büyüleyici doğasına sahip “yeryüzündeki cennet” olarak bilinen bu adanın gençlerinden biri olan Arafat Ahmed’in hikâyesi, bu güzelliğin ardında gizli kalmış bir mücadele öyküsünü barındırıyor.
Arafat şöyle anlatıyor: “Kalp hastasıyım ve açık kalp ameliyatı geçirdim. Bu yüzden bir buçuk yıl boyunca çalışamadım ve sürekli ilaç kullanmak zorunda kaldım. Bazen hastanede uygun fiyatlı ilaç bulabiliyorum ama çoğu zaman ilaçları yüksek fiyatlarla piyasadan almak zorunda kalıyorum. Kazandığım para ise sadece ailemi geçindirmeye yetiyor.”
Arafat, “Balık bulmak kolay değil. Ya sahile gitmem gerekiyor ya da balıkları pazardan alıyorum. Bazı balıkçılar hemen parasını ödeyebiliyor ama imkânı olmayanlar borçla almak zorunda kalıyor. Bu da onları daha da zorluyor,” diye ekliyor.
Arafat’ın hayali oldukça mütevazı ama önemliydi: Balık, sebze, tavuk ve yumurta gibi temel gıda ürünlerini satabileceği, sağlığı nedeniyle uzun yolculuklar yapmak zorunda kalmadan çalışabileceği bir dükkân sahibi olmak.
“Haith Al-Insan” programı ekibi, Arafat’a bu hayalini gerçekleştirmek için güzel bir sürpriz yaptı ve ona zaman kaybetmeden kendi işini kurma fırsatı sundu. “Ebu Sultan’ın Buzdolabı” adını taşıyan eksiksiz bir dükkân kuruldu ve taze balık, tavuk, yoğurt ve yumurta gibi ürünlerle donatıldı. Böylece Arafat, hayalini kurduğu işin ilk adımlarını atarak gelecekte işini büyütmek için umut dolu bir başlangıç yaptı.
Arafat, bu desteğin kendisine verdiği mutluluğu gizleyemedi ve duygularını şöyle dile getirdi: “Tarifsiz bir mutluluk yaşıyorum, sanki bütün dünyaya sahip oldum! Bu proje hayatımı tamamen değiştirecek. Daha önce sürekli ilaç ve ev ihtiyaçlarını nasıl karşılayacağımı düşünmekle meşguldüm. Şimdi ise, artık kimseden yardım istemek zorunda kalmayacağım. Bu proje bana hayata dair yepyeni umutlar sundu.”

